Pazar

NE YAPIYORSAN O'SUN !

DÜNYADA YENİ TREND: SEN YAPTIĞIN İŞ KADARSIN...

Kaynak : www.kigem.com

İngilizce de son zamanlarda çok populer olan, kitap başlıklarında bile kullanılan benim de çok severek kullandığım "you are..." ile başlayan bir kaç deyiş var. Bunlardan biri:

"You are what you do!"

Bu deyiş iki farklı şekilde kullanılıyor. Birincisi meslekî anlamda: "ne iş yapıyorsan osun!",

"sen çalıştığın iş kadarsın!"

Seçtiğimiz mesleğin hayatımıza etkisi düşünüldüğünde, bu kısa cümlenin ağırlığı daha da çok ortaya çıkıyor.

Yaptığımız iş giyimimizden, saçımıza, konuşmamızdan, tavırlarımıza, yediklerimizden, gittiğimiz yerlere, sadece yaptığımız değil gelecekte yapacağımız şeylere kadar birçok noktayı etkiliyor.

Binbir zorluklarla, yıllar süren eğitimlerden sonra bedavaya staj yaparak veya üç kuruşa çalışarak başladığımız iş hayatımız, zamanla değişip yoluna girerken, bizi de değiştirip yola sokuyor. Kimimiz işine daha çok şekil verebilirken, kimimize de iş hayatı daha çok şekil veriyor.

İş ve yaşam arasındaki bu denge savaşı, sonunda "iş yaşamı" olarak hayatımızın büyük bir alanını kaplıyor.

Büyük şehirlerde iş ve yaşam ayrımı ya da ayrımsızlığı daha da iç içe geçiyor. "Eve iş getirmek" gibi kavramlar bu ayrımsızlığın ne tehlikeli bir boyutta olduğunu ispatlıyor. Ülkelerin gelişmişlik oranıyla bu ayrımsızlık aynı oranda artıyor. Amerika, İngiltere, Japonya gibi ülkelerde bu denge savaşı, sürekli, yolda yürüken bile hissedilebiliyor.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan İngiltere'nin başkenti Londra da "zaman = para" ilkesi ayet gibi ezberlendiği ve de uygulaması toplumun tüm katmanlarına yayıldığı için turistler hariç herkesi bir panik halinde görmek mümkün. Birçok çalışan öğle yemeklerini yolda yürürken yiyor, öğrenciler bir servet olan üniversite paralarını karşılayabilmek için okuldan sonra koşa koşa publara, restorantlara çalışmaya gidiyor, kafeler henüz ofisi olmayan küçük şirket sahiplerinin görüşmeleriyle doluyor.

Şehrin bankacılık için farklı, medya için farklı ve de özel sağlık klinikleri için farklı bölgeleri kullanıldığından, yaptığın iş çalıştığın bölgeden, alnına yapıştırılmış bir etiket gibi, tahmin edilebiliyor.

Nasıl doğduğun aile konuşacağın dili, doğduğun ülke milliyetini, genetik geçmişin de görünüşünü belirlerse; gittiğin okul da çalışacağın yerleri, çalıştığın yerler gelirini, gelirin de geleceğini belirliyor.

Peki bu döngü kırılabilir mi? Ya da en azindan leyhimize çevrilebilir mi? Sorunun cevabı yine "You are what you do!" deyişinde yatıyor; ama bu sefer ikinci kullanım şeklinde:

"Sen yaptıkların kadarsın!"

Bilimadamları son yıllarda "beynin plastikliği" diye bir kavramdan bahsediyorlar. Araştırmalar gösteriyor ki beyin, kullanıldığı oranda ve de kullanıldığı noktada gelişiyor . Hem de bu gelişme "ağaç yaşken eğilir" atasözünde denildiği gibi erken yaşlarda daha hızlı oluyor.

Konuştuğumuz dili, doğduğumuz ülkeyi, genetik geçmişimizi ve gittiğimiz okulları biz seçmemiş olabiliriz ama çalışacağımız yerleri, gelirimizi ve geleceğimizi seçmek bizim elimizdedir.

Bizi biz yapan şeyler birazda yediklerimiz, içtiklerimiz, okuduklarımız, tanıdıklarımız, sevdiklerimiz, nefret ettiklerimiz, tecrübe ettikerimiz, düşündüklerimiz, izlediklerimiz, inandıklarımız, kazandıklarımız ve hatta kaybettiklerimiz değil midir?

Bunların hepsi de ya tercih ettiğimiz şeyler ya da tercih ettiğimiz şeylerin sonuçları değil midir? O zaman bunlardan ne kadarını, ne kadarlığına ve ne şekilde yapacağımız bize bağlıdır ve bizi biz yapan şeylerdir.

Beynimiz, laboratuvarda çalışan bir gibi kimyager gibi sonsuz stoğundaki değişik kimyasalları karıştırıp bize sunar. Ama ona hangi kimyasalları karıştırması gerektiği iç ve dış etkenler tarafından iletilir. Ki bunlar da kısmen bizim kontrolümüz altında olan şeylerdir.

"You are what you do!" = "Sen yaptıkların kadarsın!" adlı bir şarkıda da denildiği gibi :

"Besteci olmak istiyorsan bir gitar al,
Araba yarışlarını kazanmak istiyorsan araba al,
Picasso olmak istiyorsan git boya al,
Cennete gitmek istiyorsan ibadete başla,
Terfi etmek istiyorsan işe erken git,
Ödül kazanmak istiyorsan yarışmaya gir,
Sen yaptıkların kadarsın!
Yapmadıkların değilsin"

Ben hayatta sanılandan çok şeyin temelinin alışkanlıklardan ibaret olduğuna inanırım. Buna beslenme düzenimiz, uyku düzenimiz, gittiğimiz yerler, sık görüştüğümüz insanlar ve hatta para harcama oranımız dahildir.

Bilimadamları beyin için tekrarın kötü, yeniliğin iyi olduğunu bir çok kaynakta dile getirmiştir . Siz hiç tüm gün televizyon başında maç izleyen birinin aniden kalkıp harika bir film çektiğini veya çok satanlar listesine giren bir kitap yazdığını duydunuz mu? (İşi bu olan yazar, gazeteci ve araştırmacılar dışında). Hayır, çünkü beyin yumuşak bir hamur gibidir. Nasıl yoğurursanız, o şekilde kalır. O yüzden davranışlarınız alışkanlıklarınız, alışkanlıklarınız da kim olduğunuza dönüşür. Bir süre sonra yaptıklarınız olursunuz. Ve de yaptıklarınız kadar kalırsınız.

O yüzden bilimadamları tekrarlardan uzak durmayı ve değişik şeyleri denemeyi öğütlüyor. Bu sadece beyninizi daha çok çalıştırmakla kalmayıp, uzun vadede size farklı bakış açıları da katacaktır. Nereden mi başlamalı? En basitlerinden: Bu paragrafı tersten okuyun, dişlerinizi diğer elinizle fırçalayın, işe farklı bir yoldan gidin. Bunlar sizi dahî yapmayacaktır ama en azından içinde bulunduğunuz rutin döngüden kurtulmanın ilk adımı olacaktır.

Yazan: Sinem ERSEVER

Kaynaklar:

1 Winston, Robert; The Human Mind (2003),Bantam Books; s.77

2.Moffatts, You are what you do.

3. Winston, Robert; The Human Mind (2003),Bantam Books; s.434


Perşembe

"Ne ekersen onu biçersin."


Marketings Konferanslarında bende "Ne ekersen onu biçersin" dedim.

Akşam gazetesi özel ekinde yayınlanan haber...





Çarşamba

“Kişisel Marka - Ne Ekersen Onu Biçersin”

Fark edilmek isteyenler Marketingist’i kaçırmayın…

“Kişisel Marka - Ne Ekersen Onu Biçersin” başlıklı bir sunum yapacağım.

Pazarlama zincirinin her halkasını tek bir platformda buluşturan Marketingist Pazarlama Araç ve Hizmetleri Fuar ve Konferansı’nın dördüncüsü 20 – 23 Eylül 2007 tarihleri arasında Tüyap Beylikdüzü Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. 100’ü aşkın farklı ürün, hizmet ve uygulamalarını pazarlama profesyonelleri ile bir araya getiren Marketingist; konferans, seminer ve etkinliklerden oluşan zengin programı ile bu yıl da, alışılagelmiş fuarlardan çok farklı iş platformu oluşturacak.

Marketingist kapsamında 21 Eylül 2007 tarihinde “Kişisel Marka - Ne Ekersen Onu Biçersin” başlıklı konuşmamı Büyükada Salonu’nda 15:00-15:50 saatleri arasında gerçekleştireceğim.

Kişinin hedeflerine ulaşması için nasıl bir sistem uygulanmalı?

Kendisini fark eden ama başkalarının da fark etmesini isteyen herkesi Kişisel Marka - Ne Ekersen Onu Biçersin” başlıklı konuşmama davet ediyorum...

Cuma

KİMLER KAZANDI ?

“KİŞİSEL MARKA” ANKETİNE KATILARAK EĞİTİM KAZANAN TALİHLİLER BELİRLENDİ!...


Pazarlamadunyasi.com’un, Yasemin Sungur ve Eğitişim Kariyer Enstitüsü işbirliği ile düzenlediği "Kişisel Marka" konulu anket çalışmasına katılarak eğitim kazanan şanslı ziyaretçilerimiz belli oldu.

EĞİTİM KAZANAN ASİL TALİHLİLER

NO

AD

SOYAD

KAZANILAN EĞİTİM

1

LEYLA

DEMİR

BEING MARKETING GENIUS

2

MURAT

OCAK

BEING MARKETING GENIUS

3

ABDULLAH

DEMİREL

PAZARLAMANIN ŞİFRESİ

4

ÖZLEM

ÖZKAN

PAZARLAMANIN ŞİFRESİ

5

GÜNTAÇ

KÖLAY

REKLAMCI OLUYORUM

6

HURİ

KADAK

REKLAMCI OLUYORUM

7

GÖKHAN

İBİLİ

PR AND THE PUBLICITY

8

BİLNUR

YALÇINKAYA

PR AND THE PUBLICITY

9

AHU

UZUNOĞULLARI GARİPGİL

KARİYER KOÇLUĞU

10

ÇAĞRI

KILIÇ

KARİYER KOÇLUĞU

11

ELİF

ÖZKUL GÖKMEN

KİŞİSEL MARKA DANIŞMANLIĞI

12

ANIL

AKIN

KİŞİSEL MARKA DANIŞMANLIĞI





EĞİTİM KAZANAN YEDEK TALİHLİLER

NO

AD

SOYAD

KAZANILAN EĞİTİM

1

EBRU

UZUN

BEING MARKETING GENIUS

2

M.MESUT

DEMİREL

BEING MARKETING GENIUS

3

ÖZGE

BUYURAN

PAZARLAMANIN ŞİFRESİ

4

NİLAY

ANIL

PAZARLAMANIN ŞİFRESİ

5

FERAH ÖZEN

EFEOĞLU

REKLAMCI OLUYORUM

6

TUNA

URAL

REKLAMCI OLUYORUM

7

ELİF

KURU

PR AND THE PUBLICITY

8

SELDA

BAYSAL

PR AND THE PUBLICITY

9

F.ŞAFAK

NARİN ŞEN

KARİYER KOÇLUĞU

10

ASLIHAN

ŞAHİN

KARİYER KOÇLUĞU

11

BELGIN

USANMAZ

KİŞİSEL MARKA DANIŞMANLIĞI

12

CUMHUR

ERSÖZ

KİŞİSEL MARKA DANIŞMANLIĞI

Eğitişim Kariyer Enstitüsü tarafından eğitim kazanan talihliler ile iletişim kurulacak ve eğitime katılma tarihleri karşılıklı olarak belirlenecektir.
Asil listede olup eğitime katılamayacak olanların yerine aynı eğitimin yedek listesinde yer alan ziyaretçimiz eğitime katılacaktır.

“Kişisel Marka” anketine katılan tüm ziyaretçilerimize teşekkür ederiz.

Mustafa DURAN
Pazarlamadunyasi.com Editörü

Kişisel Marka Anketi tamamlandı...

Eğitim ve danışmanlık ödüllü anketimize evsahipliği yapan www.pazarlamadunyasi.com dan mektup var.


Herkese Merhaba,

Toplam 860 kişi katıldı. Ankete pazarlama ile pazarlama iletişimi alanında çalışanlar ağırlıklı olmakla beraber doktor, avukat, sporcu, modacı gibi farklı alanlarda çalışan kişiler de katıldı. Katılanların talep ettikleri eğitimleri aşağıda görebilirsiniz.


Eğitim

Talep Eden Kişi Sayısı

KİŞİSEL MARKA DANIŞMANLIĞI

199

BEING MARKETING GENIUS

172

KARİYER KOÇLUĞU

167

PAZARLAMANIN ŞİFRESİ

146

REKLAMCI OLUYORUM

103

PR AND THE PUBLICITY

73


860

Kazanan kişiler belirlenirken aynı eğitim programını seçen kişilerin listesinden seçim yapıldı. Bugün öğleden sonra kazanlar web sitesinden duyurulacak.

Güzel bir çalışma oldu. Hepimizin eline sağlık, emeği olan herkese teşekkürler.

İyi çalışmalar, şimdiden iyi hafta sonları.


Mustafa DURAN

Cumartesi

Kişisel Marka Olmak

Marketingist ve 15. Ulusal İnsan Yönetimi Kongresi’nde gerçekleştireceğim Kişisel Marka konulu konferanslarım öncesinde bir anket yapıyorum.

13/8/2007 de katılım 695 kişi idi, katılımızla dün 790, bugün 845 oldu, katılımın 1000 kişi olmasını istiyorum.

Katılımınızı rica ediyorum. Lütfen, katılın.

Ekteki link sizi Kişisel Marka anketine götürecek…
http://www.pazarlamadunyasi.com/DesktopDefault.aspx?tabid=240


Pazar

Ürün fabrikada, marka zihinde oluşur…


Eski kuşaklar, insanların marka haline gelmesini kabullenemiyor. Bir gazeteci Süleyman Demirel’e “Siz siyasette bir marka mısınız” diye sorduğunda “Malların markası olur, insanların markası olmaz!” cevabını almıştı.


Ama günümüzde her şey, hatta ülkeler markalaşma çalışması yapıyorlar. Turizmde, dış ticarette başarılı ve dünya politikasında etkili olmanın yolu ülkenin / şehrin marka haline gelmesidir.


Marka Üründen Öte Bir Şeydir

Tüketici tarafından alınan, tatmin sağlayan bir şeydir. Markanız size neler sağlar?

Hedef kitle ve ürününüz arasında kurulan sürekli bir ilişki
Her seferinde hedef kitleyle kurulan duygusal bağlar
Kişilikli, karakterli, itibarlı insan
Kalite ve güven
Tutku


Çarşamba

Marka olmak ister misiniz?

Sizin markanız kim?

Marka olmak ister misiniz?

İnsan marka olur mu?

Olur diyelim, eğer olursa, marka olan nedir? Kişinin kendisi mi? Yaptığı işler mi?

Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan?

Vazgeçemediğiniz, yürekten bağlandığınız, örnek aldığınız bir marka var mı?

Siz bir marka olsaydınız hangi marka olurdunuz?

Markanızın değeri ne olurdu?

….. ?

Neden marka kişi olmalısınız?

Günümüzde hayatın her alanında marka konuşuyor, markayla yaşıyoruz. Marka olmadan/marka yaratmadan istediğimiz başarıya ulaşamayacağımızı söylüyorlar. Ülke, şehir, kültür olarak, turizmde, modada, sporda, siyasette.

Neden?

Çünkü hız çağındayız, hepimiz çok hızlıyız. Karşımızdakini tanımaya ayıracak çok zamanımız yok. Bakıp, görüp, duyup hemen anlamak istiyoruz.

Çünkü kısa zamanda hedeflerimize ulaşmak istiyoruz.

Çünkü tercih edilmek istiyoruz. Parlayan yıldız olmak istiyoruz.

Çünkü değerimizi artırmak, yüksek ve istikrarlı kazanca sahip olmak istiyoruz.

Çünkü tanınmak, sevilmek ve sosyal hayatta “iyi bir yerde” olmak istiyoruz.

Her gün her yerde bana soruyorlar, insan marka olur mu? Olursa nasıl olur? Marka olan kişinin kendisi mi? Yaptığı işler mi?

Cevabım evet, insan marka olur. Hem kendisi, hem yaptığı iş marka olur. Kendisi olmasa, yaptığı iş nasıl marka olacak ki? Bende onlara şu soruyu soruyorum. Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan?

Herkes marka olabilir mi?

Evet, olabilir. Eğer isterlerse olurlar.

Ya herkes marka olursa?

Olsun, ne zararı var, korkmayın. Keşke herkes marka olmak istese? Düşünsenize bir şirkette 10 yönetici, hepsi kendi alanında kişisel marka, marka olmak için uğraş veriyorlar. Her birinin hedefleri belli, eylem planları var, mesajları açık, başarıya odaklanmışlar. Ve bu ekip birlikte çalışıyor. Yarattıkları ortak aklı bir düşünün. Kendi başarıları için, yaptıkları işte başarılı olmalılar. Motivasyonları yüksek, kendine güvenen, örnek gösterilen, sosyal yaşamda yeri olan kişiler hepsi.

Bu yöneticilerin ekipleri ile çalışması nasıl olur?

Ya şirket hedeflerine bakışı?

Cevabı hayal gücünüze bırakıyorum.

Ve son sözüm marka olmayı hayal eden/hedefleyen kişilere.

Hedefini belirlemiş biri olmak bir ayrıcalıktır. Yaşam anlamlı hale gelir. Hedef belirlemek kolay bir iş değildir. Hedefinizi belirlediğinizde, sizi boğan sisler dağılıverir. Güneşin pırıl, pırıl aydınlattığı bir yolda yürüyüşe çıkmaktır gerisi. Hele birde tutkuyla bağlandıysanız hedeflerinize, kim tutar sizi?

Sıradanlığı bırakın, önemli olan kartvizitinizdeki unvan değil, içinizdeki siz olsun, kendinizi yaptığınız işe adayın, en iyisini siz yapın, yaratıcı çözümleri arayın ve bulun…


“KİŞİSEL MARKA” ANKETİNE KATIL EĞİTİM KAZAN!...

Pazarlamadünyası.com, Yasemin Sungur ve Eğitişim Kariyer Enstitüsü işbirliği ile düzenlediği “Kişisel Marka” konulu anket çalışmasına katılan 10 kişiye pazarlama, reklam ve halkla ilişkiler eğitim programları ile kariyer koçluğu hediye ediyor.

Yoğun rekabet ortamında rakiplerden bir adım öne çıkarak hedefe ulaşma noktasında önemli bir unsur olan “Kişisel Marka” kavramının ele alındığı anket çalışmasının sonuçları Yasemin Sungur tarafından değerlendirilerek Eylül ayında Pazaralamadünyası.com ziyaretçilerine sunulacak.

“Kişisel Marka” anketine 15 Ağustos 2007 tarihine kadar katılanlardan;

2 kişi Being Marketing Genius eğitim programı,

2 kişi Pazarlamanın Şifresieğitim programı,

2 kişi Reklamcı Oluyorum eğitim programı,

2 kişi PR and the Publicity eğitim programı,

2 kişi Yasemin Sungur tarafından sunulanKariyer Koçluğu / Kişisel Marka Danışmanlığıprogramı kazanacak.

Kazanan 10 şanslı kişisel marka meraklısından bir olmak için önce aşağıda yer alan Yasemin Sungur tarafından kaleme alınan KİŞİSEL MARKANIZI YARATIN!” isimli makaleyi okuyarak “Kişisel Marka” kavramı ile ilgili bilginizi pekiştirmeniz ve sonra ankete katılmanız yeterli…

KİŞİSEL MARKANIZI YARATIN!

“Yeteri kadar nedeniniz varsa her şeyi yapabilirsiniz…”

Cumartesi

SİZ kimsiniz ? Öncelikle nelere sahip olduğunuzu bilmelisiniz.

Hedeflenen kariyer için çok çalışmak ve doğru isler yapmak yeterli değil. Başarının yolu kendinizi bir çalışan olarak değil, bir marka olarak görüp, kendinizle ilgili algıları yönetmekten geçiyor.

  • Odaklanın.
  • Sadeleşin.
  • Anlaşılabilir olun.

SİZ kimsiniz?

Öncelikle neye sahip olduğunuzu bilmelisiniz.

Sahip olduğunuz şeyi tanımıyorsanız, tanıtmak konusunda başarılı olamazsınız. Eğer sahip olduğunuz şeyin değerini bilmiyorsanız, kazancı göremezsiniz, fayda elde edemezsiniz. Siz ne kadar bilgili iseniz ve bunu ne kadar ifade edebiliyorsanız, o kadar etkin ve tutarlı olabilirsiniz.

İnsanlar neden sizi tercih etsinler?

İnsanlar bir markayı satın alırken sadece o ürünü değil, ürün hakkındaki tüm algıyı satın alıyor.

Markalaşma bir “şey” den, bir değer yaratmaktır.

Yapılması gerekenler:

Ne, Niçin, Nerede, Nasıl, Ne zaman, Kim ???

Markalaşma formülünü bu sorularla besleyerek kurguluyor ve yaşama geçiriyoruz.

Markalaşın. Satılan değil, alınan şey markanız olsun. Yaşamda başarılı olmak istiyorsanız, kendinizi bir marka olarak kabul edin ve buna göre davranın.

Kendinizi bir kurumsal şirket markası olarak düşünün.

Şirketin adı, sizin adınız “Ben”

· Kendinizi nerede görüyorsunuz

· Kendinizi nerede ve nasıl görmek istiyorsunuz?

· Markanızı güçlendirmek için neler yapmanız gerekiyor?

Beş yıllık bir dönem için kendinize bir kariyer/pazarlama stratejisi/planı hazırlayın ve olası bir yol haritası çizin. Bu çalışmayı yapmak için;

  • Kişisel SWOT analizinizi çıkartın.
  • Benzersiz yanlarınızı ortaya çıkartın.
  • Uzmanlık konunuzu seçin.
  • Kendinize yatırım yapacağınız alanlar?
  • Gelişmesi gereken bilgi, beceri ve yetenekleriniz?
  • Kişisel isteklerinizi (motivasyonunuzu) besleyen kaynağı keşfedin.
  • Kişisel ürününüz nedir? Ve Geliştirecek yaratıcı çözüm önerileriniz nedir?
  • Toplumsal sorumluluk alanınız nedir?

Markanızı yaratırken;

  • Uzmanlaşmak
  • Yaratıcı olmak
  • Tutkulu olmak
  • Özgün olmak
  • İletişimci olmak
  • Farklılık yaratmak
  • Yenilikçi olmak
  • Güvenilir olmak

ilkelerini sürekli dikkate alın.